çetin ticaret

BAYRAK

33 yıl önce Ankara'nın bir köyünde çalışıyorum. İlçede düzenlenen 'güzel şiir okuma' yarışmasına Ekrem adlı öğrencimi (inşaat mühendisi olmuş, Türk şirketi ile yabancı ülkede çalışıyor)  hazırladım.

1219 0

Mehmet Selahattin Gökhan

Mehmet Selahattin Gökhan

33 yıl önce Ankara'nın bir köyünde çalışıyorum. İlçede düzenlenen "güzel şiir okuma" yarışmasına Ekrem adlı öğrencimi (inşaat mühendisi olmuş, Türk şirketi ile yabancı ülkede çalışıyor)  hazırladım. Vurgu, durgu, en uygun tonlama ve eda, mana ahangi çok iyi. Şiiri ailesine diğer öğrencilere ve köy halkına okudu. Kendi sesini dinledi. Hazırlıklar tamam.30 kadar okul katıldı. Şiirler okundu. Jüri merkez okul yöneticileri. Baharın gelişini müjdeleyen bir şiiri, doğrusunu söylemek gerekirse normal olarak okuyan öğrenciyi 1. ilan ettiler. Öğretmenlerin tamamı ayağa kalktı. Sonuca itiraz etti. Jüri baktı ki çare yok itiraz devam ediyor. Birkaç dakika sonra Ekrem'i 1. yaptı.

Arif Nihat Asya'nın "BAYRAK" şiiri tekrar okundu. Orada bulunanlar tebrik ettiler ve ödüller verdiler. Duygulu anlar yaşandı. Ancak; orada bulunan öğrenciler için kötü bir anı olmuştu. Jürinin kabul edilemeyen tasarrufunun sebepleri vardı. En önemlisi "BAYRAK" şiirinin beğenilmemesiydi.
"Başka şiir yok muydu ?" denmişti usulca.

 BAYRAK

 Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü, 
 Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü,
 Işık ışık, dalga dalga bayrağım! 
 Senin destanını okudum, 
 Senin destanını yazacağım. 
 Sana benim gözümle bakmayanın 
 Mezarını kazacağım. 
 Seni selâmlamadan uçan kuşun
 Yuvasını bozacağım. 
                 *   *   *

Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder...         Gölgende bana da, bana da yer ver.
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar:   Yurda ay yıldızının ışığı yeter. 
                    *   *   *
Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün        Kızıllığında ısındık; 
Dağlardan çöllere düştüğümüz gün 
Gölgene sığındık. 
                    *   *   *
 Ey şimdi süzgün, rüzgârlarda dalgalı; 
 Barışın güvercini, savaşın kartalı 
 Yüksek yerlerde açan çiçeğim.
 Senin altında doğdum. 
 Senin altında öleceğim. 
                    *   *   *
 Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim:
 Yer yüzünde yer beğen! 
 Nereye dikilmek istersen,
 Söyle, seni oraya dikeyim! 

                     Arif Nihat ASYA

Mehmet Akif Ersoy dediğimizde "İSTİKLAL MARŞI", Yahya Kemal Beyatlı dediğimizde "SÜLEYMANİYE'DE BAYRAM SABAHI" Arif Nihat ASYA dediğimizde "BAYRAK" şiiri aklımıza gelir. Bayramlarda, törenlerde çok  sık okunan bir şiirdir.

Hatay Anavatana katılmış, Adana'da kurtuluş günleri olan 5 Ocakta görkemli törenler yapılmakta, 1940 yılının törenlerini daha coşkulu olması için çalışılmaktadır. Adana Saat Kulesi ile minare arasına çok büyük bir BAYRAK asılmıştır.
Uygun bir şiirin seçilip okutulması görevi lise öğretmeni A. N. ASYA'ya verilir. Öğrencileriyle birlikte arayıp tararlar. İstedikleri gibi bir şiir bulamazlar. A. N. ASYA son gece gaz lambasının ışığında "BAYRAK" şiirini yazar. Sabah olunca öğrencisine ezberletir. Törende çok büyük alkış alır.

Şiir, bağnaz kişilerce "kızıllık" Rus Kızıl Ordusunu anlatıyor ve son dörtlüğü "emperyalist görüş"  aşılıyor diye sansürlenmiş, okul kitaplarına ve şiir antolojilerine yıllarca alınmamıştır. İşte siyasi, kültürel, sanatsal tarihimiz. Okumak ve anlamak gerekiyor. Türkler ve emperyalizm, hiç alâkası olmayan iki kelime.

Göklerin mavisi özgürlük demektir. Kız kardeşimin gelinliği diyerek, saflığın ve manevi temizliğin simgesi olan beyazı , al kanlar içinde şehit olanlara örtülen al BAYRAK'ı anlatır.
Varlığı ile tüm yurdu aydınlattığını, BAYRAK destanlarını ezelden ebede okuyup yazacağını anlatır.

BAYRAK o kadar kutsaldır ki, kötü gözle bakan, saygı duymayanı hoş görmeyeceğini anlatır.
Gölgesinde kendini güvende hisseder.
Ay yıldızı karlı dağlara, al rengini güneşin kızıllığına benzetir.(Sarıkamış'ta donarak şehit olan, Yemen gibi çöllerde şehit olan askerlerimiz) Şehitlerimiz soğukta aydınlanıp ısındı, çöllerde gölgesine sığındı, ışığı ve gölgesi bize yeter der.
Bayrağımızı erişilemez dağ tepelerinde açan çiçeklere benzetir, yüksek yerlerde dalgalandığını anlatır.

Barış zamanı güvercin olduğunu, savaş zamanı ise kartal olduğunu anlatır. Güvercin barışın simgesidir. Kartal ise ululuk ve kötü güçlerden koruyuculuk simgesidir.

BAYRAK şairin herşeyi, tarihi, şerefi, şiiridir.
Altında doğmuş, altında ölecektir.
BAYRAK şiiri bir aşk şiiridir. Yarısında "sen" yarısında "ben" vardır. "ben"  A.N.ASYA,  "sen"     BAYRAK...

Arif Nihat ASYA'nın aşkı BAYRAK'tır.
Hem güvercin, hem kartal olan BAYRAĞIMIZDA  sembolleşen herşeyimiz...

Yeri gelmişken, savunma sanayimizdeki gelişmeleri, SİHA’larımızı ve benzerlerini küçümsemek veya görmezden gelmek neyin nesi oluyor?

Aşık olunan sevilir. Sevilen korunur. Nasıl korunur?
Medeniyet diye yutturulmaya çalışılan, aslında dünyayı sömürerek refah toplumu olan tek dişi kalmış canavar ve biz. Onlar işgale bile hazır fırsat bulabilseler. Biz korunmaya hazır mıyız?
Bu aşkın acabası, lakini, aslındası, lamı  cimi var mıdır? 

Tek vatan, tek millet, tek devlet ve sembolü  TÜRK BAYRAĞI  .

Yorum Ekle
İsim
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.